Gasp Edilmiş Umutlar / Mehtap Altan

Gasp Edilmiş Umutlar
 
 
Gelişinle göverdi gönlümün girizgâhı
Ayazıma har oldu fermanlı hüznün ahı
 
Sorgularım sükûnda ruh giriftar kaç kere
Palazlanıyor gönlüm gözümde akar dere
 
Eprimiş nakaratlar kopartır tellerimi
Dikenine küsen gül kanatır ellerimi
 
İcabetin tuvali aşkın sadık özünde
Lisan alacalanır sükûnetin közünde
 
Mabedimin melâli kirpiklerime vurur
İntisap eder içim ah gönlümü kavurur
 
Şafağın kundağına üfle yâr nefesini
Umudun toprağına düşür an kafesini
 
Maşukun gözlerine kıyamet ol soyun da
Uğulda sonsuzluğum gönlün sabır soyunda
 
Tut! Umut asasını sıratım hazan yeri
Lâl’in başladığı yer kıyametin seferi
 
Ah! Aklın lirik nârı bir kaçışı nağmeler
Rahlesinde şiirler vuslatında dağ meler
 
 
 
Mehtap ALTAN


 
Hece şiirleriniz bağlamında alınacak daha çok mesafe olmasına rağmen geldiğiniz noktanın az olmadığını ve takdir edilmesi gerektiğini ( en azından benim için ) ifade ederek başlamak istiyorum Mehtap Hanım. Hangi eleştiri yapılırsa yapılsın işinizi ciddiye almanız noktasında takdiri hak ediyorsunuz.
 
Beyit tarzı bu şiirin tasarımını akrostiş üzerine bina etmeniz elbette sizi farklı bir kalıp sıkıntısına daha sokmuştur hece ve kafiye zorunluluğundan ayrı olarak. Ama galiba çok fark edilmedi. ( Demek bundadır akrostiş yazan bazı arkadaşların mısra başlangıç harflerini büyük harflerle yazmaları )
 
“ Çok kolay “ anlamında olmasa bile çift mısra ya da beyit tarzı normal kıt’alardan biraz daha kolay kabul edilir. Lâkin, şiirsel bütünlük içinde aynı havayı yakalamak, aynı tempoyla devam etmek her şiirde olduğu gibi insanı yorar. Düşündüğüm ve daha önce muhtelif şekillerde ifade ettiğim gibi özellikle hanım şairelerin heceye yönelmeleri, hece denemeleri hem kendileri hem hece adına kazançtır. Onların farklı dili kalıplaşmış gelenekçi ezberci anlayışın kendini yorma gereği hissetmeyen inatçı dilini zorlayacağını, kendilerini geliştirmelerini sağlayacağını düşünüyorum.
Değmeli hanımeli heceye!
 
Elbette mısra tekniği üzerinde kafamızı biraz daha çok yormamız gerekir ki, meramı en iyi en edebî şekilde ifade edebilecek kelimeleri bulalım ve yerleştirelim. Ve yazdıklarımız kendi ayakları üstünde durabilsin. Doğum sancısının düşük sancısından farkı ne kadardır doğrusu bilemiyorum ama doğum sonrası ağlayamayan bir bebeği hiçbir annenin görmek istemediğini biliyorum.
Bu çocuk ağlıyordu!
 
Tercih etsin etmesin, yazsın yazmasın, sevsin sevmesin, zevk alsın almasın şiirle ciddi anlamda uğraşanların mutlaka hece şiirini bilmeleri gerekir bana göre. Çünkü, önümüzdeki büyük mirası ; şiiri biz hece hece öğrendik. Kuralsızlığın bile bir kuralı olması gerekmez mi?
 
Edebî anlamdaki gayretlerinizi, uğraşlarınızı ve verdiğiniz mücadeleyi hep tâkip edeceğim. İnşallah hedeflediğiniz en güzel yerde olacaksınız ve biz; ( en azından ben )içimizden biri olarak sizi alkışlayacağız…
 
Başarılar diliyorum.







Yorumlar
Henüz yapılmış yorum yok




Yorum Yapın

Ad Soyad: Yorumunuz:
E-posta:
Tarih:
19.4.2024 04:23:24
 


 
 

 
 

 
 
 
 
 
 




Bu site Kişisel Yazar Web Tasarım projesi ile oluşturulmuştur.