|
Ülkü Reyhan Ahıska Şiiri
Zehirli Sarmaşık
Yas tutuyor haneler, her yerde bir patlama.
Aşktan meşkten yazamam,yüreğim kan ağlıyor.
Hıçkırarak ağlayıp derdime dert katlama.
Boynu bükük analar kara yazma bağlıyor.
Meshep farkı gütmeden,kardeş gibi barışık
Bunca yıldır yaşadık, birbirine alışık.
Nerden sardı bahçeyi,bu zehirli sarmaşık
Düştüğümüz durumlar ,yürekleri dağlıyor.
Kin ve nefret gütmeden,barıştı tek gayemiz.
Nifak yoktu ortada, ay yıldızdı sayemiz.
Tarihin her devrinde,çok üstündü payemiz.
Gözü dönmüş caniler,körpe beyni yağlıyor.
Kucak açtık masuma,başımıza dert oldu.
Karnı burnu doyunca karşı koyan fert oldu.
Dur deyip de savaşmak,hepimize şart oldu.
Şehitlerin kanları, seller gibi çağlıyor.
İnsan gibi davranmak, artık fayda etmiyor.
Nereye kadar sabır, buna vade yetmiyor.
Komut vermek sırası,ama boru ötmüyor.
Kavi değil ipimiz, her geçen gün zağlıyor.
Ülkü Reyhan Ahıska
·
·
·
Melahat Demir Can can kınalı kuzularım can......askeri cephanelik patlamış 25 vatan
evladı şehid olmuş.Türk milletinin başı sağ olsun.
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz Bir giriş olarak birkaç şey
söyleyeyim arkadaşlarımın müsaadesiyle.
Öncelikle, buraya dâvet ettiğimiz arkadaşlarımızdan Ülkü Hanımın da içlerinde
bulunduğu bazılarının oldukça alıngan olduğunu biliyorum. Şiirlerine yaptığımız
eleştirilerin sanki kendilerine olduğunu düşünecek kadar da zaman zaman
hassaslaşabiliyorlar.
Ve, şiirlerin içeriklerinin hepimizce kutsal kabul edilen değerleri
içermesi hâlinde de eleştirilemeyeceğini düşünenlerimiz olabilir.
Elbette bu düşünceleri bir yönüyle anlayabiliriz ama şiire bakış açımız
doğrultusunda kabul etmemiz çok mümkün değil.
Yeri geldiğinde şairin de eleştirilebilmesi çok anormal değilken sadece
şiir üzerinde görüş bildirmek, şiirin eksiklerini söylemek ya da “ şöyle olsa
daha iyi olur “ bağlamındaki düşüncelerimiz asla o şiirin şairini eleştirmek
anlamında düşünülmemeli.
Elbette seviyeli ama rahat rahat konuşabilmeliyiz ki amaca hizmet etmiş
olalım diye düşünüyorum.
·
Ayhan Çoban şiir herkesin söylemek isteyip de yuttuğu şeyler etrafında örülmüş.
Mehmet abi Vallahi bu sefer kafiyeye, şekle, kalıba da baktım tarafımdan tespit
edilmiş bir nazarlık yok manası, kafiyesi, kalıbı gayet yerinde idi. Tabi işin
ehli baktığında bir başka bakar takip edip ben de eksik varsa öğreneceğim
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz Peki Ayhan, bir de mısra mısra bak
ve anlamsal eksiklik ya da " şu kelime yakışmadı, şu kelime kafiye için
kondu " dediğin bir yer olacak mı onu da görelim.
·
·
·
·
Ülkü Reyhan
Ahıska Bu kelimeni farkına vardım ama
sonradan basiretim bağlandı düzeltemedim.Esası --mezhep- olacak.teşekkür
ederim.
·
Ayhan Çoban mezhep benim de dikkatimi çekmişti abi, ikinci kıtada evet kafiye var
ama nedense diğerleri kadar şık durmuyor ikinci kıtanın kafiye örgüsü, bir de
karnı, burnu doyunca da burnun doyması? takıldım. genel manada güzel şiir
·
·
Ülkü Reyhan
Ahıska Ondört onbeş yaşındaki çocukların
dağa kaçırılıp beyinlerinin yıkanması
·
Ayhan Çoban yağlamak kendinden üsttekine yağ çekmek manasında kullanılabilir
lakin burada kendinden alttakine kullanılmış bir insan kendinden alttakine yağ
çeker mi? bilemiyorum
·
Ülkü Reyhan
Ahıska Kafiye uygunluğu bakımından o
kelimeyi uygun bulmuştum.Aslında aklınıza daha uygunu geliyorsa
depğiştirebiliriz..Pek kulağa hoş gelmiyor sanırım.
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz Ülkü Hanım,
Mümkünse bütün eleştiri ya da görüşlerden sonra cevap verirseniz daha uygun
olur diye düşünüyorum..Önce hepimiz görüşlerimizi açıklayalım.
·
Ayhan Çoban "Muktedirler son zaman uşaklığı yeğliyor" olabilir. çünkü
üçüncü mısra ile de manasal bütünlük var
·
Ayhan Çoban bir de gördüğüm "de-da-dı-di-" kullanılışlarına göre ayrı
yazılması gereken yerler var bunlara da dikkat edilmeli diye düşünüyorum
·
·
Ayhan Çoban abi çıkmam gerekiyor özür diliyorum sonra döneceğim
·
·
Şengül Cennet Siteye girdiğimden beri karşılaştığım, hep güzel, hep anlamlı yazan,
sevgi dolu, naif, sımsıcak bir kalem Ülkü Hanım … bu şiiri de takdire şâyan
güzellikte … ama her güzelin bir kusuru vardır bildiğimiz gibi
Genelde harika bir sosyal dokunuş …
‘’Aşktan, meşkten’’ virgül konulmalı araya … ‘’Meshep’’ değil ‘’Mezhep’’ …
Nerden sardı bahçeyi,bu zehirli sarmaşık ………. Çok hoş olmuş.
‘’gütmeden’’ sözcüğü iki kez kullanılmış … şairin kelime haznesine gölge
düşürür bu …
‘’ay yıldızdı sayemiz’’ … bayrağımızın gölgesi ne güzel vurgulanmış.
‘’çok üstündü payemiz’’ ‘’üstündü’’ kelimesi buraya oturmamış sanki.
‘’körpe beyni yağlıyor’’ ifadesi olmamış.
‘karnı, burnu’’ … virgül konusu yine …
Bir de … her mısranın sonunda nokta olmamalı … dörtlüklerin sonuna kafi
bence …
Ülkü Hanım’a ve üstatlarıma saygımla …
·
Ayhan Çoban abi geldim kusura bakmayın iş icabı acele çıkmam gerekmişti.
geldiğimde yeniden baktım ilk baktığımda fazla dikkat etmemişim bahsettiğim
mevzu ile alakalı "de-da-" larda bir yanlışlık yok. belki de
okuduğumuz şiirlerde sıkça rastladığımızdan olsa gerek bu dikkat. bu şiirde
tekrar incelediğimde olmadığını gördüm özür diliyorum
·
·
Salih Erdem Meshep farkı gütmeden, kardeş gibi karışık / Mezhep…
Bazen şiiri yazan basit hataların farkına varamayabilir, amenna! Benim
dikkatimi çeken nokta şu ki, bu şiir edebiyat defterinde yayımlandığı tarihte
260 kişi okumuş ve 60 yorum yapılmış. Hiç kimse bu konuya değinmemiş veya mesaj
yoluyla şiir sahibini uyarmamış.
Şiir 7 + 7 = 14 ‘lü hece ölçüsü ile yazılmış.
Durakları belirtmek için virgül (,) kullanmaya gerek yok. Noktalama
işaretleri kullanılıyorsa, noktalama işareti ve sonrasında gelen kelime
arasında boşluk bırakılmalı.
Kafiyeler başarılı.
Dil sade;
Konu güncel, kalem duyarlı!
Burada, şiiri yazan kalemin kendine sorması gereken soru şu: “Toplumun her
kesimini ilgilendiren bu konuyu etkili bir şekilde -şiirimde- işleyebildim
mi?
Arkadaşların dikkat çektiği bazı dizelere ve ifadelere ben de takıldım.
Hıçkırarak ağlayıp derdime dert katlama. / …derdime dert katlama (Dertlerimi
veya derdimizi katlama, denebilirdi.)
Gözü dönmüş caniler,körpe beyni yağlıyor. / Körpe beynin yağlanması!
Karnı burnu doyunca karşı koyan fert oldu. / Karnın burnun doyması!
Bu dizenin tamamı elden geçirilmeli. “Karşı koyan fert oldu” ibaresinde
“fert” kelimesi sanki kafiye kaygısıyla yer almış gibi ve anlamca zayıf
duruyor. Karşı koyandan ziyade derdi çeken bu dertten muztarip olan fertlerdir
Kavi değil ipimiz, her geçen gün zağlıyor.
Kavi: 1. sıfat Dayanıklı, güçlü, zorlu 2. zarf Sıkıca
Zağlamak: İpliğin yumaktan makaradan boşalması
Zağlamanın birçok anlamı var ama siz bu anlamda kullandığınızı
belirtmişsiniz.
Final daha vurucu ve akılda kalıcı olabilirdi.
Selamlar.
·
Yavuz Doğan Öncelikle, Türk Dilinin olmazsa olmazı bazı kuralları dillendirerek
başlayacağım..
Türkçe'de kelimeler arası kullanılan virgüller, sonuna konduğu kelimenin
hemen ardından, yani öncesinde boşluk bırakmadan ama sonraki kelimeden hemen
önce bir boşluk konularak kullanılır.
Şiirin tamamına yakın bir kısmında, virgülden hemen önce ve sonra boşluk
bırakılmamış, bazı kısımlarda öncesinde boşluk bırakılmış, sonrasında boşluk
bırakılmamş gibi..
Sonrasında, ( şiirin ayaklarını betimlemek adına sanırım ) yerli yersiz
virgüller kullanılmış -ki bu hem okuyuşu hem okuyanı yorar.-
Nokta (.) işareti, hüküm bildirine cümleler sonlandığında kullanılır. Ancak
bu durum şiirlerde aynı şekilde değildir. Bu anlamda, her mısra sonunda
kullanılan noktalar hatalıdır, yersizdir.
Devamında; "mezhep" kelimesinin kökeni Arapça
"Mezheb"ten gelir ve en kaba haliyle, bir görüşün ayrışan farklı
kolları anlamına gelir.. Bu anlamda, şiirdeki yazılışı hatalıdır.
"ay yıldızdı sayemiz" kısmında bir anlatım bozukluğu söz konusu..
"Sayesinde" olagelen bir durumu maksat kabul edip,
"sayemiz" diye kullanmak, anlamı kafiyeye kurban etmek anlamına gelir
benim nezdimde..
"Körpe beyni yağlamak" ifadesini anlamadım.. Ben anlamamış
olabilirim, şairin hangi anlamda kullandığını öğrenmek isterim..
"zağlamak" çok sık kullanılmayan yöresel bir söylemdir. Serbest
kalmak, akıp gitmek, boşalmak gibi değişik anlamları vardır. Şiir için
zenginlik gibi görünse de okur için soru işareti olması sebebiyle, bence
zaaftır.
Sözümüz şiir üzredir. Şairinin iyi niyetine sığınarak.
Dilimiz sürçtüyse affola..
·
Şengül Cennet Yavuz Bey ... ''saye'' burada ''gölge''anlamında kullanılmış ...
·
Yavuz Doğan Gölgeden ziyade "koruma" anlamıyla kullanılır.. O anlamda
düşünmedim açıkçası.. Benim eksiğimdir..
·
Şengül Cennet Rica ederim efendim ... Bazen bir tek açıya takılır kalırız ...
Olağandır ... Bir eksiklik ya da hata değildir bu ... lütfen yanlış anlamayın
·
Yavuz Doğan Estagfirullah.. İnsanız, elbet hatamız olacak.. Hatta gün gelecek,
şahsımın bir şiiri buraya konacak ve ben fark etmediğim bir dünya hatamı
göreceğim.. Kesinlikle öğreneceğim, öğreneceğiz ve bunu alçak gönüllülükle
yaptığımızda inanın şiir ve edebiyat kazanacak..
·
Şengül Cennet virgül konusu ... duraklara konulan virgülleri elzem görüyorum bazen
... çünkü okuyucu o akışı veremiyor şiire ve söyleyiş bozuluyor ... bu şairin
inisiyatifine kalmış bence ... ama ''aşktan meşkten'' ve ''karnı burnu '' gibi
aynı türden kelimelerin arasına mutlaka konulmalı ...
·
Şengül Cennet kesinlikle haklısınız Yavuz Bey ... Buradan Mehmet Emin Hocamızın da
kulağını çınlatalım o vakit :)
·
Ülkü Reyhan
Ahıska Şu ana kadar yazılanları
okudum.Eleştirileri için arkadaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Yalnız keşke daha önceki eleştirilere bir göz baksalardı.
.Yavuz Doğan ve Salih Erdem beyefendinin soruları daha önce konuşuldu ve
cevapları verildi.---i noktalama işaretinin dışında---
Saye sözcüğünü de Şengül Hanımın dediği gibi,gölge anlamında kullanmıştım.
·
Yavuz Doğan Çok yoğun çalıştığım için ancak şiiri okuyup fikrimi yazabilecek
kadar vaktim oluyor. Okumalıydık, haklısınız ama aynı şeyi farklı bir bakışla
ifade etmenin nasıl bir sakıncası olabilir merak etmedim değil..
·
Şengül Cennet Yavuz Bey haklı ... Başkalarının fikirlerine göre yorumumuzu
düzenleyeceksek, bize ne kalır bir süre sonra ?..
·
Ülkü Reyhan
Ahıska Mezhep kelimesi bir klavye hatası
nedeniyle --meshep--- yazılmış.Bu yanlışlığı kabul edip izahını yaptım.Bu
hatanın farklı bir bakışı olmaz sanıyorum.
Şiir sonuna konulan noktalar icabediyorsa konulur bence.Ayaklarda ve şiir
içindeki durak aralarına virgül koyma şairin insiyatifi dahilindedir.Konulmaz
diye bir kural yoktur.
Gösterdiğiniz hassasiyet için teşekkür ediyoprum efendim.
·
Yavuz Doğan Kişisel ve "bence" merkezli yorumlar, şiiri eleştiren,
vakit ayıran ve fikir beyan eden kişileri yok saymaz mı sizce de?
·
Yavuz Doğan Mesela ben, "icap ettiği" için ya da öyle düşündüğüm için,
mısradaki her kelimenin baş harfini büyük yazsam, "böyle olması
hatalıdır" dense ve ben "bence olabilir" desem... Bilemedim
şimdi..
·
·
Mecit Aktürk Siiri masada olan ameliyatin sonunu beklesin lütfen :)
·
·
Ülkü Reyhan
Ahıska Bazı yerlerde cevap vermek
zorundayım Mecit Bey.Yoksa Her gelen aynı kelime üzerinde konuşacak.Boş zaman
olacak.
·
Şengül Cennet Ülkü Hanımcıımm ... boş zamandan yana endişe etmeyin lütfen ... bütün
bir günümüz bir şiire ait ne de olsa :)
·
Ayhan Çoban katileşmiş dil kurallarını tartışmak bence yersiz. buradaki mevzu
katileşmemiş, muallakta kalan şeyler olmalı. Zira dil bilgisi hususunda
değiştirilmez kurallar vardır ve evlatlarımız da imtihanlarda bu kurallardan
imtihana çekilmektedirler. O zaman onların ben yaptım oldu deme şansları nasıl
yoksa bence de dil bilgisine sadık kalınmalıdır
·
Yavuz Doğan E peki.. "Virgülden önce boşluk bırakılmaz, hemen sonrasında bir
boşluk bırakılır ve sonraki kelimeye geçilir" kati kuralının ihlalini ya
da yanlış kullanımını gördüğümüzde susmalı mı okur?
Ya da "kafiye değil redif" dendiğinde ve bu kati olduğunda
susulmalı mı?
Tam olarak anlatmak istediğiniz şeyi anlamadım desem?
·
Ayhan Çoban Yavuz bey benim anlatmak istediğim noktalama işaretleri ve onların
kullanımı ile alakalı. soru ile biten cümleye ? gibi
·
Nezahat Yıldız Kaya Sevgili Ulku
arkadasim, bekleyip yorumlardan sonra daha sakin bir sekilde dusunup , hatta
yorumlari gorup cevap vermek, hakkinizda hatta bizim (benim kendi adima) bir
seyleri ogrenmemiz, cozmemiz acisindan daha saglikli olacak gibime geliyor.
Gelin ben ikindi cayini hazirladim .Icelim beraberce.
Doktorlar kadavranin ruhunu tam teslim etsinler geriye, Sengul hanim :)
·
Yavuz Doğan E peki hala aynı hatalar tekrar ederse?
Bence bıkmadan usanmadan herşey tartışılmalı.. Hata ya da güzellik kategorize
edilmez ki şiirde..
·
·
Nezahat Yıldız Kaya (__)>
(__)> (__)> (__)>(__)> (__)> (__)> (__)>(__)> (__)>
(__)> (__)>(__)> (__)> (__)> (__)>(__)> (__)> (__)>
(__)>(__)> (__)> (__)> (__)>(__)> (__)> (__)>
(__)>(__)> (__)> (__)> (__)>(__)> (__)> (__)>
(__)>(__)> (__)> (__)> (__)>(__)> (__)> (__)> (__)>
Buyrun hepsinden var , acigi size gelýor :)
·
·
·
·
·
Mecit Aktürk Gecin dalganizi :) Mehmet Emin beyin ayak seslerini isitir gibiyim
:))
·
Ülkü Reyhan
Ahıska Biz burada bir aileyiz. Yorum ve
eleştirileriniz için başta Mehmet Emin Bey olmak üzere Tüm arkadaşlarıma
teşekkür ediyorum.Nezahat arkadaşımın çay daveti için de teşekkürler.Eşimle bir
yere gideceğiz.Kapıda beni bekliyor.
Uzun lafın kısası --Esas üzerinde durulacak bu günkü konu.
----Şiirlerde noktalama işaretleri idi---
kusura bakmayın lütfen siz devam edin.Ameliyat bitince başımı kaldıruıp
konuşacağım.Şimdilik hoşçakallın .Görüşmek üzere.
·
Melahat Demir Hoca yok sınıfta,uçaktan kağıt yapmak serbesttir bence.:))
·
Nezahat Yıldız Kaya Hos gorunuze
siginarak yaptigim latifeler umarim yerine ulasmistir . Burada ilimli bir
ortamda ilimli , saglam yurekli dostlarin elinden yedigim , ictigim caylarin ,
soylenilen sozlerin bizi daha da guclendirecegini dusunuyorum . Hepinize sevgim
, saygim sonsuz..
·
Nezahat Yıldız Kaya Gozume geldi bir
tanesi kayiklarin Melahat hanim . Bir gozumle simdilik bakayim ben . Yada elimi
gozume kapayim Mehmet hocam gormesin :)
·
Melahat Demir Şikayet ederseniz Nezahat hanım,ikimizde tek ayak üstünde
bekleriz.:)Ben saklanıyorum....
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz Elbette teneffüs bir ihtiyaçtır
ama doğrusu, teneffüste yapılması gereken muhabbetlerin ders içinde yapılmasına
hiç tahammül göstermezdi eski öğretmenlerimiz. Kulakları çınlasın hepsinin...
·
Nezahat Yıldız Kaya Saklanma
sakin Melahat Demir Hanim
, olur mu beraber oynadiysak , cezasinida beraber cekeriz , hem ben gozumu
kapattim yaaa:) Gormez hocam :):)
·
·
·
Nezahat Yıldız Kaya Hangi masanin
dibine ? Ya bu masalarda hep kucuk , yine kaldik ortada :)
Aklima hababam sinifi geldi , eski ogretmenler deyince
·
Nezahat Yıldız Kaya Yas tutuyor
haneler, her yerde bir patlama.
Aşktan meşkten yazamam,yüreğim kan ağlıyor.
Hıçkırarak ağlayıp derdime dert katlama.
Boynu bükük analar kara yazma bağlıyor.
Bir ornek kitayi almak istiyorum noktalama isaretleri uzerine . Birinci
misradan sonra konulan noktanin yerine virgul konarak yada hic konmayarak ,
ikinci misraya gecis akiciligini saglayarak yapilsaydi bence daha guzel olurdu
. Koyulan noktalar beni yordu okurken. Yoksa genel anlamda siir asude bir
yelkenli gibi sakince deniz ustunde yoluna devam etti final sonuna kadar
.
Surc-i lisan ettiysem affola.
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz Estağfirullah!
Hoca anlamında anılmayı doğrusu çok şık bulmam. Her ne kadar İlâhiyatçı
kimliğim bu konudaki itirazıma az da olsa engel koysa da şiir başlığı altında
sadece “ şiir sever “ olmayı hep tercih etmişimdir.
Genellikle konunun dağılması ( son derece iyi niyetle de olsa )tâkip
etmemiz ve yoğunlaşmamız gereken yerden uzaklaşmamıza neden olur diye
düşünüyorum. Bunu başka bir yerde yapalım isterseniz…
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz " E peki hala aynı hatalar
tekrar ederse?
Bence bıkmadan usanmadan herşey tartışılmalı.. Hata ya da güzellik
kategorize edilmez ki şiirde.."
Sonuna kadar katılıyorum Yavuz Bey
Melahat Demir 'Hoca'' kelimesini öğretmen manasında kullandık Üstadım.Şiirin sahibi
mudahale edince ben de zaten takip ediyordum,biraz kağıt oynadık.
Özür dileyerek, saygılar sunarım....
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz Hepimiz edebiyat sitelerinde bazı
alışkanlıklar kazandık. Bu alışkanlıklardan iyilerini elbette sergileyeceğiz.
Ama eğer oradaki sıkıntılarımızı burada da yaşarsak o zaman çok şey değişmemiş
olur.
Oralarda “ yorumdu, tebrik etmekti “ diyebileceklerimizin burada pek
karşılığı yok galiba.
Ya da olmamalı!
Buraya taşınan şiirleri elbette “ zorla bir şey bulalım “ mantığı ile
didiklemiyoruz. Eksiği olanlara eksiklerini, artısı olanlara güzelliklerini
hatırlattığımız gibi bir sonraki yazacağımız şiirlerin daha kaliteli olması
adına “ olabilirlikleri “ de hatırlatacağız.
Her fikir dikkate almaya değerdir elbette. Söylenmeli ve alınmalı!
Hiç kimse dokunulmaz değildir elbette. Dokunulması gereken her şiire
dokunulmalı!
Bir şiirin bir sitede güne gelmesi ya da onlarca yorum alması o şiiri
burası için dokunulmaz yapmamalı.
Mustafa Ceylan bilinen biridir diye onun şiiri için “ aman söylemeyeyim,
ayıp olur “ denmemeli.
(Afet Kırat müstesna elbette. Elinin maşalı olduğu konusunda muhtelif
rivayetler var : )) Ben bile çekiniyorum ondan. )
Ama, sadece lâf söylemek için de söylememeli.
İki türlü gelişmemiz gerekiyor kanaatimce.
Hem şiirlerimizi yazarken daha dikkatli ve düzgün yazacağız.
Hem bir şiire bakarken ve konuşurken daha dikkatli bakıp konuşacağız.
Kaldığımız yerden şiire bakmaya devam edersek zamanı daha verimli kullanmış
oluruz diye düşünüyorum.
·
Ayhan Çoban acele edilince sonra benim düştüğüm duruma düşmek var işin ucunda :)
ben düştüm siz düşmeyin
·
Melahat Demir Yas tutuyor haneler, her yerde bir patlama.
...Aşktan meşkten yazamam,yüreğim kan ağlıyor.
Hıçkırarak ağlayıp derdime dert katlama. (''derdime dert ekleme'' olsa idi
daha iyi olurdu.)
Boynu bükük analar kara yazma bağlıyor.
Meshep farkı gütmeden,kardeş gibi barışık
Bunca yıldır yaşadık, birbirine alışık.
Nerden sardı bahçeyi,bu zehirli sarmaşık(soru işareti konmalıydı)
Düştüğümüz durumlar ,yürekleri dağlıyor.
Kin ve nefret gütmeden,barıştı tek gayemiz.
Nifak yoktu ortada, ay yıldızdı sayemiz.
Tarihin her devrinde,çok üstündü payemiz.
Gözü dönmüş caniler,körpe beyni yağlıyor.(''körpe beyni yağlıyor''yağlamak
fiilini kandırmak manasında düşünmüş ama çok basit kalmış)
Kucak açtık masuma,başımıza dert oldu. ('' masuma'' kelimesini başka bir
kelimeyle değiştirmek gerekir.Masum olsaydı başımıza dert olmazdı.)
Karnı burnu doyunca karşı koyan fert oldu.(Bu cümle tamamıyle
olmamış.''Karnı burnu doymak'' diye bir deyim yok.)
Dur deyip de savaşmak,hepimize şart oldu.
Şehitlerin kanları, seller gibi çağlıyor.
İnsan gibi davranmak, artık fayda etmiyor.
Nereye kadar sabır, buna vade yetmiyor.
Komut vermek sırası,ama boru ötmüyor.
Kavi değil ipimiz, her geçen gün zağlıyor
Çok noktalama işaretleri kullanılmış,bu kadarına gerek yoktu.genel
itibariyle vasat bir şiir idi.
·
Mecit Aktürk Kucak açtık masuma,başımıza dert oldu.
Karnı burnu doyunca karşı koyan fert oldu.
Dur deyip de savaşmak,hepimize şart oldu.
Şehitlerin kanları, seller gibi çağlıyor.
yerine, ilk iki dize;
"Kucak açtık mazluma, başımıza dert oldu
Kime el uzattiysak, nankör ve namert oldu"
dense, mânâ olarak daha uygun düsmez mi acaba?
·
Mecit Aktürk Kin ve nefret gütmeden,barıştı tek gayemiz.
Nifak yoktu ortada, ay yıldızdı sayemiz.
Tarihin her devrinde,çok üstündü payemiz.
Gözü dönmüş caniler,körpe beyni yağlıyor.
yerine, son iki dizesini;
Birlik, beraberlikken en gözde sermayemiz
Düsünmeli terörden kimler cikar sagliyor.
olarak düzenlemek daha güzel olmaz mi?
·
Melahat Demir Üzerinde çalışılsa olur.''Ben yazdım''olmamalı.....
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz Görüş bildiren arkadaşların
fikirlerini sanki okumamışım gibi bu şiire bakmak istiyorum. Eğer tekrarlar
olursa anlayışla karşılanacağını ümit ediyorum.
Beş kıt’a, anlamlı ve hassas bir içerik ile kalem alınmış bu şiirde kafiye
örgüsünün biri hariç ( ötmüyor ) en az tam kafiye ile oluşturulması bir açıdan
hoş bir görüntü sergilerken diğer açıdan şaireyi iki konuda zora sokmuş gibi
görünüyor. Yani artıları ve eksileri anlamında bakıldığında eksilerin daha çok
olduğunu görüyoruz.
Nedir zora sokan konular:
a) Kafiyeleri sağlam oluşturma isteği kafiyeleyişte kolaya kaçmak, bildik
ve en basit kafiyeleri kullanmak zorunda bırakmış.
Patlama / katlama, gaye/saye/gaye, dert / fert / şart, et / yet /öt. ( üç
harften oluşmadığı sürece tunç kafiye kapsamında değerlendirileme de “ et “ ile
“ yet “ i öyle değerlendirdiğim hâlde)
ve ayaklar; ağla / bağla /dağla / yağla / çağla / zağla…
Bir şiir bu kadar basit kafiyelerden oluşursa ( velev ki tam, zengin, tunç
olsun kafiyeleri ) kanaatimce çok sağlam bir kafiye örgüsünden söz etmek mümkün
olmaz.
b) Şiirdeki mısra tekniğini basitleştirdi, hatta yanlış kelime
kullanımlarına neden oldu ve anlamsal zafiyetlere düşürdü. ( hem de 7+7 gibi
manevra alanı yüksek olan bir şiirde )
Elbette bunlar bir açıdan göreceli kavramlar. Ne var ki, ben eğer o
kafiyeler tercih edilmeseydi aşağıdaki cümlelerin şaire tarafından
kullanılmayacağını düşünüyorum.
Nifak yoktu ortada, ay yıldızdı sayemiz. ( …ay yıldızdı sayemiz )
Gözü dönmüş caniler,körpe beyni yağlıyor.( ……..beyni yağlıyor)
Kavi değil ipimiz, her geçen gün zağlıyor. (…… her geçen gün zağlıyor)
Giriş kıt’asındaki;
“ Yas tutuyor haneler, her yerde bir patlama.
Aşktan meşkten yazamam,yüreğim kan ağlıyor.”
Mısralardan sonra gelen “Hıçkırarak ağlayıp derdime dert katlama. “ nın
muhatabını bulamadığım şiirde, karnın burnun doymasını, kanın çağlamasını, ipin
zağlamasını doğrusu çok anlamlandıramadım. Bazı kullanılan kelimelerin bir kelime
anlamının olması ve kullanıldığı yere zoraki bir şekilde monta edilmesi şiir
için bence çok uygun bir hareket değil.
İmlâ konusu çok vâkıf olduğum bir konu değil ama kurallara itiraz etmek
için o kuralı kurallar hanesinden çıkarıp yerine daha doğrusunu koymak lazım
diye düşünüyorum.
( Virgül konusunu çok tartışacağız ama işin ehilleri pek ortada görünmüyor
)
İnşallah sözlerim zaten hassas bir kişiliğe sâhip olan Ülkü Hanımı
kırmamıştır.
·
Necla Sarikavak Komut vermek sırası,ama boru ötmüyor.
İnsan gibi davranmak, artık fayda etmiyor.
Nereye kadar sabır, buna vade yetmiyor.
Komut vermek sırası,ama boru ötmüyor.
Kavi değil ipimiz, her geçen gün zağlıyor.
---------------------------------------------
·
Necla Sarikavak Şiirin son dörtlüğünün ilk iki dizesinden sonra, komut vermek
sırasının ardından BORU ÖTMÜYOR bence şiire yakışmamış. Her ne kadar kafiye
doğru ise de iki kelimenin şiire yakışmadığını düşünüyorum. ZAĞLIYOR kelimesini
de tamamen gereksiz buluyorum anlamca... Kafiye olsun diye yazılmış ancak,
şiirden ayrılmış tek başına bir dize, hatta tek başına bir kelime...Bir de
noktalama işaretleri ki... Bol miktarda nokta ve virgülün kullanılması da gereksizdi.
Umarım yanlış anlamazsınız Ülkü Hanım.
·
Ülkü Reyhan
Ahıska Ben geldim.Özür diliyorum
arkadaşlarımdan eşimin halası düşmüş ayağını kırmış acilen sizleri geçici bir
süre için istemiyerek bırakıp gittim.
·
·
·
Ülkü Reyhan
Ahıska Melahat Demir Hanımdan başlayım.
Kucak açtık masuma başımıza dert oldu.Dizesindeki ('' masuma'' kelimesini
başka bir kelimeyle değiştirmek gerekir.Masum olsaydı başımıza dert olmazdı
demişsiniz.
Ben burada Suriye den kaçıp bize sığınan insanları kastettim.Sanırım siz
teröristleri anladınız.
Yağlamak kelimesini kandırmak beyin yıkamak anlamında kullandım.Bunun
yerine kafiyeye uyan aklınıza başka bir kelime geliyorsa söyleyin lütfen.
karnı burnu doymak bir Anadolu tabiridir.Belki deyimler sözlüğünde
olmayabilir ama çocukluğumda hep annemden duyduğum bir sözdü.
---karnın burnun doyduysa sofradan kalk --derdi.
Çok noktalama işaretleri kullanılmış ,diyorsunuz.Hepsinin yerli yerinde
konulduğuna inanıyorum.Ayrıca bu konu da Türk Dil KKurumunun Şiirde noktalama
işaretleri kurallarını okursanız iyi olur.
Sizin için vasat bir şiir olabilir.Siz öyle görüyorsanız kendi görüşünüz
saygı duyarım.
Derdime dert Katlama Yerine ekleme kelimesi gelseydi o zaman kafiye
uygunluğu olmazdı.
·
·
Ülkü Reyhan
Ahıska Komut vermek sırası,ama boru
ötmüyor.
Kavi değil ipimiz, her geçen gün zağlıyor..
·
Ülkü Reyhan
Ahıska .Benim içimden böyle gelsi böyle
esinlendim ve yazdım.Siz beğenmemiş olabilirsiniz.Saygı duyarım.
·
Ülkü Reyhan
Ahıska Sayınj Mehmet Emin Türkyılmaz Beye
cevap.
Hece şiirlerinin üstadından elbette böyle bir şiir kritiği
gelir.Estafurullah efendim.Neden alınayım.Yazdıklarınızı satır satır kelime
kelime okududum.Önce teşekkür ediyorum zahmetleriniz için.
·
Necla Sarikavak Siz yakıştırmışsınız, şiir de sizin. Ancak madem ki irdelenmek için
burada ben de fikrimi söyledim. Kırıcı olmak değildi asla niyetim, ya da
polemik yaratmak.
Ülkü Reyhan
Ahıska Eleştirilerinizin Hepsi de yerli
yerindeydi.Siz oldum olası benim şiirlerimdeki kafiye örgüsünü basit
bulursunuz.Hep bakir kelimeler kullanmadığımı öne sürersiniz.Çok haklısınız.Ama
ne yapayım ki bu benim üslubum. Sadelikten hoşlanıyorum.Ama sizin
şiirlerinizdeki bakir kelimelerle Örülmüş dizeleri de büyük bir hazla okuyorum.
İmla kuralları hakkında en iyisi Türk Dil Kurumunun bu konuda çıkardığı
kuralları hep birlikte okumakta yarar var.Kimi Her dize sonundaki cümle sonuna
noktayı elzem gördüğü halde bir başkası hiç koymuyor .Hatta dize başlıklarını
da küçük harfle başlıyor.
Şunu belirtmek isterim ki edebiyar öğretmenliği yapmış olmam benim kusursuz
şiir yazmamı icabettirmiyor.Aynı kız teknikniğin dikiş bölümünden mezun olup da
dikiş dikemeyen insan gibi...
Benim hece şiiri konusunda bu seviyeye gelmeme sebep sizsiniz.Allah razı
olsun.Sizden çok şeyler öğrendim.Hala da öğreniyorum.Ne kadar teşekkür etsem azdır
.
Size ve diğer arkadaşlarıma zamanlarını ayırıp yaptıkları eleştiri ve
yorumları için ayrı ayrı teşekkür ediyorum.Gayemiz hecede iyiye gitmek,güzelini
yazmak.Allaha emanet olun saygılar efendim.
·
Ülkü Reyhan
Ahıska Necla hanım özür dilerim bir üst
yazıda düzeltme yapmak isterken yorumunuz yanlışlıkla silindi.İstemiyerek
oldu.Bilginiz olsun.
·
Şengül Cennet Arkadaşlar ... tespitlerimizi ve eleştirilerimizi yaparken kelimeleri
biraz daha seçerek kullansak ... kişisel farklılıklara saygı göstersek ...
biraz daha yapıcı ve ılımlı olsak ... lütfen!..
·
·
Kadir Yıldız anladığım
kadarıyla burada masada kalmak da var:)) Allah esirgesin . Ayşe abla beni
nereye getirdinn...
·
Mecit Aktürk Birbirimize karsi dikkatli üslûp kullanmamiz, KIRICI olmaktan özenle
kacinmamiz gerekir. Bu gruptaki tüm arkadaslarin elestirilere son derece
müsamahâkâr olmalari, acik olmalari gerek. Velev ki elestiriler haksiz olsun.
Hepimiz eminim ki bu olgunlukta insanlariz. Fikir ve düsüncelerin acikca ve
endise etmeden dile getirilmesini önledigimiz an, grubun önemi ve degeri
azalacaktir, diye düsünüyorum.
HAYIRLI AKSAMLAR...
·
Ayhan Çoban Kıymetli abilerim ve ablalarım eleştirilmek terakkiye sebeptir burada
herkes kişiyi değil şiiri eleştiriyor hatta eleştirmekle birlikte takdirlerini
belirtiyor. Ben ilk eleştirimi defterde daha önceden kendisini hiç tanımadığım
Oflu abimden aldım öyle bir eleştiri idi ki eminim bir çok kimse o eleştiri
sahibini yasaklı listesine alırdı. oysa ben o eleştiriyi etkili yorum
yapmıştım. Çünkü o zaman benim şiirimi eleştiren Mehmet abi de beni tanımıyordu
ve önyargılı değildi. Eleştirilmek evet, eleştirmek evet, istihza hayır ve şu
ana kadar ben böyle bir şey görmedim ve sanırım olsa da istihza edene müsaade
edilmezdi.Hürmetlerimle
·
Şengül Cennet ben boşuna mı o iğrençç ve uç noktadan ''kadavra''örneğini verdim ...
her duruma, her yoruma hazırlıklı ve müsamahakâr olalım diye ... açtırmayın
bayramlık şekerdanlığı :))
·
·
Ayhan Çoban Kadir bey olmaz hoş geldin bile diyemedik henüz. kılıçlar kınında
korkmayın
·
Kadir Yıldız canınız sağ
olsun.boynumuz kıldan incedir . yaterli ehil elinde olsun. boynumuz vurulmak
için
·
Nezahat Yıldız Kaya Hos geldin Kadir
kardesim . Korkma gel yerine otur , masada kalsan da el verip kaldiriz seni :)
Halil Gülşen İki hususu dile getireceğim. "Barış" kelimesi iki yerde
kullanılmış. Bir de son kıtadaki "zağlamak" fiili.Biçimsel duruş,
mânayı ikinci plana itmiş gibi duruyor. Yanlış mı düşünüyorum?
·
Ülkü Reyhan
Ahıska Halil Gülşen Bey e cevap.
Barış kelimesi şiirde tek bir yerde geçiyor
Kin ve nefret gütmeden,barıştı tek gayemiz.
Diğeri barışık
Mezhep farkı gütmeden,kardeş gibi barışık
zağlamak kelimesine gelince.
Fikrinize saygı duyarım ama ben öyle esinlendim ve kafiyeye de uyduğu için
bu şekilde koydum.
·
Ülkü Reyhan
Ahıska Daha uygununu bulduysanız birlikte
değiştirelim.Teşekkür ederim efendim.
Yorumlar
Henüz yapılmış yorum yok
|
|