Nezahat Yıldız Kaya Şiiri

Kaleme...

Bir gönül otağının eteğine kaz beni,
Sıyrılan astarının içyüzüne yaz beni...

Yaz beni, benden kalan her ne varsa geriye
Kaygıya kapılmadan niyetimi yazıver.
Kimisini çekip al satır satır beriye,
Yiten varsa acıma diyetimi yazıver.

Ardışık zamanlarda vardığım son merhale
Uğrak sığınağımdı toz-toprak senli(!) kale
Sararken ilhamları düşürüp halden hale
 
Yüksünmeden elinle sancısından çözüver.

Aklımın kıyısını talan edip kabaran,
Her dalgada getirip hüznü kalbime saran,
Dokunup ağır ağır yalnızlığıma varan,
Sözcükleri t(y)utmadan etrafında yüzüver

Alıngan sevdalarda sakla(n)mak marifetim
Kör dünyaya çalımlı kaçış yaşar iffetim.
Susayıp yürek yağım; atınca benzim betim
 
Çal renginden iklimin tuvalime çiziver.

Üstüme dönüp son kez, gücüne yerinmeden,
Tetik çek, başın kaldır, yonmaya erinmeden.
Hırs bileyip semaya, gün; geceye inmeden
Işıyan parıltıyı yön bularak süzüver.

Nezahat YILDIZ KAYA


·          
·          
Nezahat Yıldız Kaya Gunaydin Mehmet Emin Hocam , tesekkur ederim bu siirimi sectiginiz icin . Eminim ki siirimden bana ogretileriniz olacaktir .Saygilar .
·          
Ayhan Çoban ben daha önce dediğim gibi şimdilik mana ile alakadarım. manası ehline malum bir şiir olmuş. manası yerli yerinde. anlatılmak istenen gayet net biçimde anlatılmış. Nezahat ablama yakışır güzellikteydi. kalıp, şekil, hece mevzularına ustalar bakar ben de okuyup öğrenme fırsatı bulurum vesselam
·          
Mehmet Emin Türkyılmaz Ayhan, Tembellik yapma ya da kolaya kaçma !
Teknik anlamda söyleyecek bir cümle olsun sözün yok mu?
·          
Ayhan Çoban peki o zaman abi. bana göre bir nazarlık var. bir deyim kullanırken "betim benzim attı" deriz Nezahat abla yerlerini değiştirmeyip kafiyeyi "benzim" ile yapabilirdi
·          
·          
Mehmet Emin Türkyılmaz Biraz daha seni sıkıştırsam eminim ki bir iki nazarlık daha bulursun Ayhan:)))
·          
Erol Uraz Nezahat Ablam harikulade bir şiir yazmış. İki yerdeki ifade dikkatimi çekti, birisi "susayıp yürek yağım" ifadesi, diğeri "gücüne yerinmeden" ifadesi. Bu iki ifadeye takıldım. Bana bir anlam sorunu oluşuyor gibi geldi. Bir de son dörtlükde "gün; geceye inmeden" derken noktalı virgül işareti gereksiz kullanılmış diye düşünüyorum. Üstadlarım daha iyisini bilir. Sürç-i lisanım affola.
·          
Ülkü Reyhan Ahıska Arkadaşımızın şiirinde duygu akışı ve kafiyeler yerli yerinde mükemmeldi.Yalnız son kıtada bir yer gözüme takıldı.Yalnış anlamış da olabilirim.Arkadaşlarımın yorumuna sunuyorum.
yerinmeden
erinmeden
inmeden
buradaki ----inmeden---uymamış,
Mesala arınmadan sözcüğü gelseydi uygun olurdu,---meden---leri redif olarak düşündüm ne dersiniz.
·          
Ayhan Çoban abi inan ben kendimi kırk fırın ekmeğin daha 1. fırınında bile göremiyorum. o yüzden manadan öteye bakmayı şimdilik düşünmüyorum ama sıkıştırınca da korku belasına girdim mevzuya
·          
Nezahat Yıldız Kaya Yorumlarda bu kadar gulerek baktigim olmamisti :))))
·          
Nezahat Yıldız Kaya Sen neymissin be kalem dedim :)
·          
Ülkü Reyhan Ahıska Son kıtada bahsettiğiniz noktalı virgül yerinde kullanılmış yalnız.
Tetik çek, başın kaldır, yonmaya erinmeden.Bu dizedeki--- tetik tek ---den sonraki virgül yersiz bence.
·          
Mehmet Emin Türkyılmaz Yeri gelmişken dikkatlerinize sunacağım bir konuya da işaret etmek isterim.
" Tetik çek, başın kaldır, yonmaya erinmeden " mısraında olduğu gibi bazen eksik kelime kullanıyoruz şiirlerde.
...başın kaldır.../ ( " başını kaldır " dememiz gerekirken)
bu kullanımlara nasıl bakıyorsunuz?
·          
Ülkü Reyhan Ahıska Nezahahat Hanımı ın kalemini her zaman beğeniyle zevkle okurum.Bunlar klavye hatası kadar basit.kutluyorum arkadaşımı.Sevgilerimi gönderiyorum.Mehmet Emin Bey e de ayrıca teşekkür ediyorum.Hececiler burada kendini buluyor.Bu bahane ile hece hakkında sohbet etmek olanağı buluyoruz.Allah razı olsun bizleri bir arada topladığı için.
·          
Ayhan Çoban heceye uydurmak adına sıkça kullandığımız bir yöntem. doğru mu yanlış mı derseniz abi. bilgisayar bile bize cevabı veriyor. bilgisayarın yüzünü kızartıyoruz bu şekil kullanımlarda. Tabi işin latifesi bu ama hakikaten bilgisayar bile bizi ikaz ediyor o yazılış şekli yanlış diye
·          
Ayhan Çoban ama bir şey daha var abi. özellikle halk şiirlerinde sıkça rastladığım bir durum harf düşürme kelimeleri birbirine bağlarken Yunus Emrede de gördüm. siz ne düşünüyorsunuz bu mevzu ile alakalı abi
5 Eylül, 11:26 · Beğen · 3
·          
Erol Uraz Eğer şiirin tamamında tetiğin çek, başın kaldır, yüzün eğme vs gibi ses düşmeleri kullanılıyorsa sorun yok bence, ama tek kullanım fikrimce uygun değil.
·          
Yavuz Doğan "yerinmeden - erinmeden - inmeden" uymamış denmiş ama "tunç kafiye" gerçeği unutulmuş sanırım..
·          
Mehmet Emin Türkyılmaz Doğrusu çok sıcak baktığımı söyleyemeyeceğim Ayhan.

Fakat benim sıcak bakıp bakmamamdan çok bu konu hakkında ittifak olur mu bilmem ama bir ortak yol bulunur mu ve hangisi doğru meselesi daha önemli.

Şüphesiz dünün kullanımları bugün için nasıl referans oluyorsa bugünün kullanımları da yarın için referans olacaktır. Yani nasıl sen Yunus Emre örneğini verdinse yarın da Ayhan Çoban örneği konuşulabilir birileri tarafından. Bu anlamda doğru olanın hangisi olduğu daha önemli galiba.
Elbette dilin doğru kullanımı ve muhafazası – yozlaşması da çok önemli!
·          
Şengül Cennet Nezahat Hanım’ı da şiirlerini de çok severim … Bu şiirini de okumuş ve çok beğenmiştim … teknik yönden kusur bulamadım … hece sayısı-uyak-durak yerli yerinde … 

Giriş beyiti çok hoş olmuş: 

Bir gönül otağının eteğine kaz beni,

‘’Gönül otağının eteği’’ ilk bakışta bozuk bir ifade gibi gözükse de derinliğine inince; zamanın hükümet konağı olan o görkemli büyük çadırın kocaman bir gönlü temsil etmesi ve çadırın eteklerini (temelini) kazılan çukurlara dikilen kazıklarla sağlamlaştırıldığını düşününce manâ yerine oturuyor… ve çok hoş duruyor …

Sıyrılan astarının içyüzüne yaz beni...

‘’sıyrılan astar’’ gönle girmeye çalışırken oluşan olumsuzluklar mı kastedilmiş acaba burada? … ‘’içyüzüne yaz beni’’; elindekiyle de yetinebileceğini göstermiş sanki …

Geçiş çok güzel… ‘’Yaz beni, benden kalan her ne varsa geriye’’… 
‘’Kaygıya kapılmadan niyetimi yazıver.’’… sesleniş kaleme … kalem burada yürekteki niyetle kağıda dökülenin kararsız çelişkisini simgeliyor …
‘’Kimisini çekip al satır satır beriye,’’ bu da bu mısrada ispatlanmış …
‘’Yiten varsa acıma diyetimi yazıver.’’ … ‘’söyleyemediklerimin cezasını çekmeye razıyım’’ diyor…

Ardışık zamanlarda vardığım son merhale
Uğrak sığınağımdı toz-toprak senli(!) kale
Sararken ilhamları düşürüp halden hale 
‘’toz-toprak senli(!) kale’’ burada toz-toprak yerine başka ifade olabilirdi … ‘’kale’’ kelimesi burada güveni anlatıyor … ünlem işareti ile de aslında ne kadar güvenilmez olduğunu … 

‘’Yüksünmeden elinle sancısından çözüver.’’ Güzel bir söylem …

Aklımın kıyısını talan edip kabaran,
Her dalgada getirip hüznü kalbime saran,
Dokunup ağır ağır yalnızlığıma varan,
Sözcükleri t(y)utmadan etrafında yüzüver

Bu dörtlüğü çok sevdim …

Alıngan sevdalarda sakla(n)mak marifetim
Kör dünyaya çalımlı kaçış yaşar iffetim.
Susayıp yürek yağım; atınca benzim betim 

‘’iffet’’ kelimesi çok talihsiz bir kafiye çabası olmuş sanki … ‘’susayıp yürek yağım’’ olmamış …

‘’Çal renginden iklimin tuvalime çiziver.’’ … buraya bayıldım …

Üstüme dönüp son kez, gücüne yerinmeden,
Tetik çek, başın kaldır, yonmaya erinmeden.
Hırs bileyip semaya, gün; geceye inmeden

‘’üstüme dönüp’’ … kalemin yazanın üstüne dönmesi ? … doğru bir tabir olmamış gibi …
‘’yonmak’’ burada ‘’yontulma’’ anlamında sanırım … kaleme cesaret veriliyor burada … kifayetsizliğine farkındalık …
‘’semaya hırs bilemek’’ … oturtamadım …
‘’Işıyan parıltıyı yön bularak süzüver’’ … her şeye rağmen bir umut arayışı … 

Naçizane görüşlerim … Üstatlarımla saygılarımla …
·          
Mehmet Emin Türkyılmaz “ …gücüne yerinmeden ” doğru bir kullanım mı acaba?

Genellikle ve örnekleriyle gördüğümüz yerinme târifi ( D. Mehmet Doğan Büyük Türkçe Sözlük/ sayfa 1385 ) kaybedilen bir şey için kullanıldığını ifade ediyor.
“ Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim ( Yunus) “ 
“ Yerine düşmeyen dildar
Ah ider de yerinirsin “ ( Öksüz Âşık)

gibi...

Ne dersiniz?
·          
Yavuz Doğan "Yerinmek" genel olarak "üzülmek", "gocunmak" anlamıyla kullanılır. "Gücünden gocunmak" elindeki gücün büyüklüğünü ciddiye almamak anlamında imgeleştirilmiş gibi geldi bana.. Yani "gücünü bu seferlik de olsa unut, benim istediğimi yap" denirmiş gibi geldi bana.. Yanılıyor da olabilirim..
·          
Ülkü Reyhan Ahıska Erinmek kelime anlamı: üşenmek
Yerinmek kelime anlamı:Acınmak, teessüf etmek.
Pişman olmak.
Bu konuda şair kendi insiyatifini kullanmış.Yorum yapılmaz.
·          
Mehmet Emin Türkyılmaz Ülkü Hanım,
" yorum yapılmaz " ile "ben yorum yapmam/ yapamam " arasında bir fark var galiba. Çıkıp bir arkadaşımız yorum yapsa bu konuda acaba hadsizlik mi olur? Ya da görüş bildirmenin hangi zararı olur?
·          
Afet Kırat sonuna kadar bekleyecektim benim de aklıma takılan yerler var, ama şiirde ses düşürülmesini doğru bulmadığımı söylemek isterim. geçmişten örnekler olabilir ama biz geçmiştekilere değil geleceğe okutturacağız, daha doğru kelimeler bulmalıyız, o kadar çok seçenek var ki
·          
Melahat Demir Bir gönül otağının eteğine kaz beni,
Sıyrılan astarının içyüzüne yaz beni...

Yaz beni, benden kalan her ne varsa geriye
Kaygıya kapılmadan niyetimi yazıver.
Kimisini çekip al satır satır beriye,
Yiten varsa acıma diyetimi yazıver.

Şiirin sadece bu kısmını beğendim.Bu heyacanla devam edilseydi güzel olurdu.Ayağı-uyağı tutturmakla binanın iskeletini oluşturursunuz.Harcı iyi karmak lazım.İlham bitmişse...şiirde biter.
·          
Melahat Demir başın kaldır.../ ( " başını kaldır ) mümkün olduğunca kullanmamak gerekir.Ama bazen ihtiyaç gereği kullanılabilir.Özellikle '' koşma''larda çok güzel görünüyor.Ben sevdiğim için kullanıyorum bazen.
·          
Erol Uraz Ama koşmalar baştan sona, başın, gözün, yüzün, sözün vs diye gidiyor. Bir şiirde mecbur kalınmış da harf düşürülmüşse bence bu yanlış.
·          
Salih Erdem Şiirin ayakları ilk dörtlükte;

…niyetimi yazıver 
…diyetimi yazıver

sonraki kıtalarda çözüver, yüzüver, çiziver, süzüver şeklinde gitmiş.

İlk kıtada “niyet – diyet” kafiye “yazıver” redif konumunda.

Birinci kıtada redif konumundaki kelime ile diğer kıtaların ayaklarını devam ettirmek bir sorun teşkil eder mi? 

–Ben, sorun teşkil etmediği, hatta şiiri tekdüzelikten kurtardığı düşüncesindeyim. Ama şiir yazanlar arasında görüş farklılıkları olduğu için bu konu konuşulmalı-

Ya da soruyu şöyle soralım: Ayaklı yazılan şiirlerde “ayaklar” aynı yerde mi yer almalı? Ayaklar şiir içerisinde farklı yerlerde yer alabilir mi?
·          
Afet Kırat ben redif olarak kullandığım kelimeyi daha sonra ayak yapmazdım, şahsi tercihimdir doğru mudur yanlış mıdır bilemem
·          
Ülkü Reyhan Ahıska Afet Hanımla aynı fikirdeyim
·          
Erol Uraz Dikkat etmemiştim, Salih üstadım, çok haklısınız.
·          
Ülkü Reyhan Ahıska Mehmet Emin Bey e cevap veriyorum.
·          
Ülkü Reyhan Ahıska Çıkıp bir arkadaşımız yorum yapsa bu konuda acaba hadsizlik mi olur?
Estafurullah efendim.Ben sade ce kendi fikrimi söyledim.Herkes istediği gibi yorum yazabilir.Sanırım orada yanlış anlaşılma oldu.
·          
Şengül Cennet ben giriş beyitiyle ulamalı bir ilk beyit ve onun rediflerini ayak olarak devam ettiren 4 kıta görüyorum şiirde ... bence kusur değil, zenginlik katıyor hatta ...
·          
Melahat Demir ulamalı beyit nedir Şengül hanım?
·          
Şengül Cennet ''ilk dörtlük'' olacaktı o, pardon !
·          
Hilmi Yazgi Merhaba,

Öncelikle incelenmeye değer bir şiire kalem olduğu için Nezahat hanımı kutluyorum.
Şiir hakkındaki değerli görüşlerin hemen hemen tamamına katıldığımı ve bence şeklen ve şiirin vurgusunu zaafiyete uğratan önemli bulduğum bir konuya değinmek isterim.

Bu şiirde mısraların sıralanmasında (birinciden üçüncüye) alt mısraların zayıf kaldığını düşünüyorum.
şöyle ki; mısralardaki bitiş hecelerini bir piramit tuğlalarının dizimi gibi düşünün; alt mısraların daha sağlam tuğlalarla inşa edilmesi gerkemez mi?

yerinmeden
erinmeden
inmeden

marifetim
iffetim
betim

kabaran
saran

merhale 
kale

burada görüldüğü gibi alt tuğlalar üst tuğlaların ağırlığını taşımak zorunda bırakılmış
bence mısraların dizilimdeki ağırlığa dikkat edilmeli, hafif hecelerin üstten aşağıya ayarlanması
şiirin daha vurgulu ve sağlam olması bakımından önemlidir diye düşünüyorum.

Saygılar sundum.
·          
Salih Erdem “Uğrak sığınağımdı toz-toprak senli(!) kale”

Toz ve toprak yığını anlamına gelen “toz toprak” birleşik bir sözdür yazımında iki kelimenin arasına (-) işareti konmaz.

“Susayıp yürek yağım, atınca benzim betim
Çal renginden iklimin tuvalime çiziver.”

İnsanın; yürek yağı veya yağları erir, yüreği yağ bağlar. “Yürek yağının susaması(!)” ifadesi yazıldığına göre –yazan kişi için- vardır bir anlamı.

Şiirlerde birleşik söz, deyim ve atasözlerinin kullanılması, kültürel zenginliğimizin yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması adına güzel bir uğraş. Bunu yaparken mümkün olduğunca dikkatli olunmalı.

“Üstüme dönüp son kez, gücüne yerinmeden
Tetik çek, başın kaldır, yonmaya erinmeden
Hırs bileyip semaya, gün; geceye inmeden
Işıyan parıltıyı yön bularak süzüver.”

…gücüne yerinmeden

Yerinmek: 1. -e Acınmak (1. Acıma işine konu olmak. 2. nsz Başkasının hesabına üzülmek, yazıklanmak, yerinmek) 2. Pişman olmak

Yerinmek, gocunmak anlamına gelmez. Tereddüt edilen kelimelerde TDK sözlüğüne bakmak yararlı olacaktır.

Gocunmak: 
1. nsz, -den Bir şeyden alınmak
"Kendiliğinden oluşuveren rol dağılımı çiğnenmediği müddetçe kimse kimseye gocunmuyordu." - E. Şafak
2. Çekinmek, kaçınmak

Yerinmek kelimesinin anlamı ile dörtlüğün tamamını düşündüğümüzde burada bir anlatım bozukluğu var. Burada yerinen kalem, yerindiği şey ise kalemin kendi gücü! 

Yerinmek, acınmak anlamında kullanılmış olamaz. Çünkü acınmak, başkasının hesabına üzülmek, yazıklanmaktır. Yerinmek kelimesini ikinci anlamı “pişman olmak” ile düşündüğümüzde yine olmuyor. Neden pişman olunur? Yapılan bir iş veya eylemden. Burada böyle bir şey söz konusu mu? Hayır. Çünkü takip eden ikinci mısra “Tetik çek, başın kaldır…” söylemiyle bu ihtimâli ortadan kaldırıyor. 

Kalem zaman içinde yaptığı eylemlerle güç kazanmışsa ve bundan pişmanlık duyuluyorsa “yonmaya erinmeden” tetik çekip, baş kaldır demenin mantıklı bir izahı olmaz.

Tetik çek, başın kaldır… / başını kaldır

Halk şiirinde birçok örneği vardır. Bazen sözü ölçüye uydurmak için “zorunlu” hâllerde bu tür kısaltmalara gidiyoruz. Arzu edilen, hiç olmaması.

Yapı olarak değilse de anlam ve anlatım olarak eleştiriye açık bir şiirdi. 

Zaman zaman kendime de bu soruyu sorarım: “Yazdığımız her şiir, şiir midir?” Kuşkusuz değildir. Şiirler HALKA MAL OLMADAN zamanında elden geçirilmelidir. Bu da şiirin demlenmesi veya bekleme süresinin önemini ortaya çıkarıyor.

Düşünmemize vesile olduğu için şiiri kaleme alan Nezahat Hanım’a teşekkür ediyorum.

Selamlar.
·          
Emine Uysal Değerli arkadaşlarım, ben şimdilik izleyici olarak kalacaktım ama birkaç kelimeyle de olsa katılmaya karar verdim. Buradaki arkadaşlarımın hepsi bana göre usta ve onları takip ederek şiir yolunda ilerlemeye çalışacağım.

Bir gönül otağının eteğine kaz beni,
Sıyrılan astarının içyüzüne yaz beni...

öncelikle şiirin girişini çok beğendim.

İlk kıtada (niyetimi yazıver- Diyetimi yazıver) niyetle diyet kafiye, yazıver redif olmuş ve sonra şiirin tamamı redifleri kafiye yaparak devam etmiş. Bu duruma bazı arkadaşlar olur derken, bazı arkadaşlarımız olmaz demiş. Aslında bu gibi durumların şiirde zenginlik olduğunu düşünüyor ve ben de zaman zaman yapıyorum. Nezahat Hanım’ı bu güzel şiiri için kutlarım.
·          
Ayşe Kadıoğlu Yıldız Aslında ben eklenen şiirleri şimdilik yapısına tekniğine yorum yazmadan takip etmek istiyordum ama şiir çocukluk arkadaşımın olunca bir iki satır yazmak istedim...evet akrabalık bir yana biz çocukluktan beri arkadaşız.Her ne kadar şiirle alakası olmasa da böyle bir giriş yapma gereği duydum. çünkü;Kısa sürede kalemi bu kadar ilerleten ender insanlardandır Nezahat. ben onun azmine hep hayran olmuşum... inanıyorum ki gelecek te de kısa zamanda çok güzel şiirlere imza atacak..birde şu illada kafiye kaygısı olmasa.azcık kendini duygu seline bıraksa.. kelime mühendisi diyorlar ya ben en çok da Nezahatın kalemine yakıştırıyorum...çok akıllı şiir yazıyor...Şiirin yapısına çok takılmayacağım benden daha ehliler bu işi yapmış zaten.ben onun şiirlerini her geçen gün yenilenen kaleminden takip etmeye devam edeceğim...Nezahat selamlar sevgiler canım....
·          
Afet Kırat Ayşe Hanımın sözlerine katılıyorum, burada şiiri eleştiriyoruz ama şairimizin de çok kısa zamanda bu dereceye geldiğinin şahidiyim ben de. İllaki çok daha güzel şiirleri olmuştur, daha başarısızları da, bu bir başlangıç dönemidir gelişmeye devam edecektir. Ben ondan umutluyum, çalışmayı bırakmamasını yolunda devam etmesini öneriyor ve başarılar diliyorum.
·          
Şengül Cennet buradaki görevimiz eleştirmek-öğretmek-öğrenmek olsa da ... ne güzeldir güzel gören gözlerle bakabilmek ...
·          
Nezahat Yıldız Kaya Baska bir siire geçildiğine göre sanırım benim şiirimdeki görüşlerin
bittiğini düşünerek, kendi duygu ve düşüncelerimi en sonraya 
yorumlara eklemek istiyorum.
Öncelikle dün yorum başlangıcına hayli keyifli basladım Mehmet
hocam ve Ayhan kardeşimin konuşmaları üzerine .Bir espiriyle bunu
açıklamak istiyorum . Ayla Algan'ın bir türküsü var 
''Dur kaçma , cel buraya '' demesi gibi onların konuşması beni oraya taşıdı:)

Kafiye düzenlemesine gelince; en sonraki yorumlardan olan konuyu ilk 
olarak açıklamak istiyorum . Aslında benim kafiye sorunum hiç olmadı.
kafiye bulmakda zorlanıyorum desem yalan olur . Diğer şiirlerime dikkat 
ederseniz hep değişik kafiyeler , yapılmamış yada az yapılmışları kullanırım.

Genelde bir şeyleri ardınsıra aklıma geldiği gibi yazarım . Ve bu bazende 
deyimlerde bile olsun ters düz çevirdiğimden dolayı gelişide öyle oluyor .
Bu demlenme olayında belki durup beklesem mutlaka değişecektir ama bu 
seferde taşların yeri değişeceginden şiirinde ruhu değişecek gibime geliyor
. O değişecegine ben en iyisimi yenilere doğru yelken açayım diyorum ..

Bir gönül otağının eteğine kaz beni,

Sıyrılan astarının içyüzüne yaz beni... ( Burada kazıldıktan sonra sıyrılan astar
çıkan toprağın, yada yerleştiğim yerin bana ait olduğunu dolayısıyla benim 
şahsıma yazılması gerektiğini vurgu yaptım. 

Ardışık zamanlarda vardığım son merhale
Uğrak sığınağımdı toz-toprak senli(!) kale 
Sararken ilhamları düşürüp halden hale 
Yüksünmeden elinle sancısından çözüver.
(Uğrak sığınağımdı toz-toprak senli(!) kale ) 
Şengül hanımın dediği gibi güvenliğinden emin olduğum kale kalemdi ama
Kalemin yazarken ''kalem tozu yutmuş'' deriz ya , kurşun kalemde kil ve ahşaptan yapıldığını düşünerek , o mısrayı kullandım .

Alıngan sevdalarda sakla(n)mak marifetim
Kör dünyaya çalımlı kaçış yaşar iffetim. 
Susayıp yürek yağım; atınca benzim betim 
Çal renginden iklimin tuvalime çiziver.

iffetim - burada başka bir kelime kullanabilirdim, doğrudur.
ruh yapıma o an o geldi ama mesela (Kör dünyaya çalımlı koymadın beni yetim.)diyebilirdim.

Üstüme dönüp son kez, gücüne yerinmeden,
Tetik çek, başın kaldır, yonmaya erinmeden.
Hırs bileyip semaya, gün; geceye inmeden
Işıyan parıltıyı yön bularak süzüver.

(Üstüme dönüp son kez, gücüne yerinmeden,)

Burada zaten üstünsün her halde , o halde son kez hamlene yerinme
yerin zaten belli, demek istedim . Yavuz beyin düşüncesini uygulamıştım.
(Tetik çek, başın kaldır, yonmaya erinmeden.)
Baş kaldırıp tetik çek yonmaya erinmeden - aklıma geldi fakat 
ikisi arasında kaldim desem yalan olmaz ve yazdığım mısrayı 
uyguladım , kelime düşürerek . 
Yonmak orada kurşun kalem olduğu için yoltulmaya üşenme , başını 
göster, doğrulduğun , yontulduüun içinde daha bir hırslan ve başında
gökte olduğu için (24 saat olan günün gece bölümü gelmeden )
ışığı bana doğru gücünle süzüver mahiyetinde kullandım .

Ayaklara gelince bilerek redife geçtim . Her zaman aynı şeyleri yapmama değiştirme düşüncesi taşıyarak , madem kalem bende neden yapmayım dedim . Bugünkü düşüncemle bir başka şiirimde de yine yapacağım yön akışı onu gerektiriyorsa.

Şu ana kadar yapılan yorumlardan mutlaka payıma düşen çok şeyler var öğrenmem acısından . Ben hepinize , sayın Mehmet hocama ve sair arkadağlarıma, büyüklerime çok teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum . 

Ayşe arkadaşım , elimi tutup beni bu yola koydun da niye demedin ki 
Fırtına'nın akışından korkmadın ama bu şiir yolundaki akıştan sele tutulursun:))

Latifemi hoş görün şiir dostlarım ama bu yol uzun , bu yol bitmez.
Meğer ki elime o üstteki yontulmuş kalem, gönlüme de kelam düşmüşse ...

Tekrar saygilarimla...
·          
Şengül Cennet benim gözümde daha da büyüdünüz Nezahat Hanım :)
·          
Nezahat Yıldız Kaya Cok tesekkurler Sevgili Sengul Hanim, basaklar gibi beraberce buyumelere insallah diyerek sevgilerimi gonderiyorum Yavruvatana :)
·          
Mehmet Emin Türkyılmaz Eğer sizin zihninizde ve düşünce ufkunuzda minicik de olsa bir genişleme, yazarken " şu mu / bu mu " arayışı getirmişse eleştiri ve yorumlar meram hâsıl olmuş demektir Nezahat Hanım.
Yoksa burada eli sopalı, kaşı çatık ve not defterini tehdit malzemesi olarak kullanan tek bir kişi yok .
Eyvallah!
·          
Nezahat Yıldız Kaya Dün dediğim gibi , yine tekrarlıyorum . Öğrendiklerim , eklediklerim , çıkardiklarim yanlışlarımdan mutlaka oldu Mehmet Hocam ,meram hâsıl olmuş ki döndüm yine .
Yoksa tazı gibi tüymüştüm :) 

Tekrar teşekkürler bu grubu açtığınız için .


 







Yorumlar
Henüz yapılmış yorum yok




Yorum Yapın

Ad Soyad: Yorumunuz:
E-posta:
Tarih:
2.5.2024 04:48:49
 


 
 

 
 

 
 
 
 
 
 




Bu site Kişisel Yazar Web Tasarım projesi ile oluşturulmuştur.