SERBEST ZİNCİR


GÜLCE EDEBİYAT AKIMI

9-ŞİİR TÜRÜ: SERBEST ZİNCİR
*******************************************
1-Türk Halk Şiirinde 'zincirleme' veya 'zincirbent' adıyla anılan ve bir tür 'koşma' olan şiir türümüzün 'zincirleme tekniği' ni, özellikle SERBEST ŞİİR' de uygulamak için bu şiir türünü önerdik.

Bize göre, serbest şiir tamamen kuralsız ve akla gelenin yazıldığı, bir nesir parçasının makasla rastgele kesilip alt alta dizildiği bir şiir türü değildir.

Serbest şiirin de, başta iç ahenk, ritm, uyum, imge ve edebi sanatlarla da harmanlanması gerekir.
Bu sebeple, Halk Şiirimizin 'zincirbet'ini serbest şiirde kullanmak istedik.

Özellikle, mısra zincirinde her mısranın son kelimesi, takip eden mısranın ilk kelimesi olarak kullanıldığından, dörtlüklerle oluşturulan Halk Edebiyatımız şir tarihinde, bu tarz zincirlemenin örnekleri azdır.

Serbest şiirimizde 'tekerrür' sanatıyla, vurgu ve tonlamalarla zincir uygulaması başarılı olacaktır.

2-Ayrıca, Gülce Nazım türlerinin hepsinde zincirbent uygulanabilir.

3-Mısra zinciri veya dörtlük zinciri tercihi şairin kendisine kalmıştır. (Öneren Mustafa Ceylan)

SERBEST ZİNCİR'E ÖRNEK VERELİM:

'TOHUM ve TOPRAK

Sabahlar ıslaktı
Islaktı yer, gök
Göklerin çağrısı vardı
Vardı yokların arasında
Arasında geçmişle geleceğin
'Geleceğin günü bilirim' dedi
Dedi ya gülümsedi toprak...

Toprak mahzen, toprak ana karnı
Karnına sancı düşmüştü
Düşmüştü yazgısında bir tohum
Tohum, çekti besmeleyi derinden
Derinden derine, ulam ulam ulaştı haberler
Haberler muştuladı doğumu
'Doğu mu batı mı hiç önemli değil' dedi
Dedi ya demesine,kendi duydu ancak...

Ancak, değildi zamanı şimdi
Şimdi, kabuğunu okşamalı kan tüküren zamanın şimdi
Şimdi başka çare mi var? Hele dur!
'Dur! ' dedi ya, boşuna yankılandı sesi...

Sesi yırttı sessizliğin yüzünü
Yüzünü yırtarken tek bir tohum...
Tohum çıkardı boğum boğum filizini dışarı
'Dışarı soğuk yüzlü tankların palet uğultusunda' diyemedi,
Diyemedi tohuma, dinletemedi söz
Söz, demeç demeç ıslaktı kandan,
Kandan çepeçevre her yan
'Yandım anam' dedi çılgın rüzgâra
Rüzgâra verdi umutlarını, şimdi n'olacak?

N'olacak umut, n'olacak sancı ve n'olacak ulam ulam haberler
Haberlerler var haberlerin içinde
İçinde kılcal köklerini uzatıp dayanırken tohum
Tohum yazgısının sancısında kıvrandı filiz
Filiz direndi mevsimine, ama ne çare?
Çaresizce eğdi başını ağlayarak...

Ağlayarak analar gitti toprağa
Toprağa düştü yavrular,
Yavrular Karabağ'da,Gazze'de...

Mustafa CEYLAN



Kaynak: http://www.gulceedebiyat.com









Yorumlar
İçerik yoruma kapalıdır.


Yorum Yapın

Ad Soyad: Yorumunuz:
E-posta:
Tarih:
27.4.2024 20:52:42
 


 
 

 
 

 
 
 
 
 
 




Bu site Kişisel Yazar Web Tasarım projesi ile oluşturulmuştur.