"Perçemli Sokak" Önsözü / Oktay Rifat
"Perçemli Sokak" Önsözü
"Dil bir anlaşma aracıdır.
Karşımızdakine, vapurun yüzdüğünü mü anlatmak istiyoruz, vapur'la yüzmek
eyleminin dildeki işaretlerini, vapur'la yüzmek kelimelerini yan yana
getiririz. Bir dilin kelimeleri birer işaret olarak gerçeği gözümüzün önüne
getirmekle ödevlidir. Ama bizler konuşurken gerçeği kurcaladığımızı, gözden
geçirdiğimizi pek anlamayız. Bir dili kullanmak, kelimelerin bizde uyandırdığı
görüntülerin yardımıyla bir şey anlatmak demektir. O şeye anlam diyoruz. Bir
sözün anlamı, çoğu zaman o sözün gözümüzün önüne getirdiği görüntüden başka bir
şey değildir. Ahmet yürürken düştü sözünde olduğu gibi. Yürürken düşen
Ahmet'in görüntüsü bu sözün anlamıdır. Balık kavağa çıkınca gelirim
dediğimiz zaman gözümüzün önüne gelen görüntüden ikinci bir görüntüye sana
hiç gelmeyeceğim sözünün görüntüsüne sıçrarız. Bu da onun anlamıdır. Her
söz bir görüntü ile karşımıza çıktığına göre her sözün bir anlamı vardır demek
yanlış olmaz. Ama biz, sözler arasında bir ayırım yaparız. Bir sözün gözümüzün
önüne gelen görüntüsü, olabilecek bir şeyse o söze anlamlı, olmayacak bir şeyse
anlamsız deriz. Ahmet düştü sözünün bir anlamı vardır, çünkü Ahmet
düşebilir. Lambanın saçları ıslak sözünün bir anlamı yoktur, çünkü
lambanın saçı olmaz. Bir kelime sanatı, bu yüzden bir görüntü sanatı olan
şiirin sadece olabilecek görüntülere bağlanması istenmeyeceğinden anlamla da
bağlı kalması istenemez. Konuşurken anlamdan da öte bir şey, bir sonuç bizi
ilgilendirir. Ahmet düştü dendiği zaman, bu sözü anlar anlamaz, onunla
bir görüntü, bir anlam olarak değil, bir sonuç olarak ilgileniriz. Artık
Ahmet'in sağlık durumunu düşünürüz. Bu yüzden konuşmanın, yani dille
işaretlenmenin tadını çoktan yitirmişizdir. Halbuki kelimeleri kullanmak, göz
önüne birtakım görüntüler getirmek, gerçekle oynamak, gerçeği kurcalamak
birdir. Kelime bu bakımdan bizi resmin çizgisinden, renginden, musikinin
sesinden daha çok gerçeğe yaklaştırır. Ama biz gerçeğe olan ilgimizi de
yitirmişizdir. Çünkü gerçeğe alışmışızdır. Gerçeğin gündelik düzenini
değiştirmek, yahut başka bir açıdan bakabilmek elimizde olsaydı, daha çok ilgi
duyardık ona. İşte gerçeğin düzeninde yapamayacağımız bu değişikliği,
kelimelerin konuşma dilindeki gündelik düzeninde yapmak bize bu açıyı
sağlayacak, birbirine yabancı sanılan kelimelerin karşılıklı ışığında gerçek
unuttuğumuz yüzüyle çıkacaktır karşımıza."
Oktay Rifat
(Perçemli Sokak "Önsözü")
Yorumlar
İçerik yoruma kapalıdır.
|